Bugünlerde medyada evini terk eden eşe karşı açılan boşanma davasının 40 gün sonra açılması sebebiyle davanın reddedildiği ve evini terk eden eşe karşı ancak altı ay sonra boşanma davası açılabileceği yönünde bir haber öne çıkmıştır.Pek çok eksik bilgiyi barındıran bu haberde eksik bilgileri doldurmak ve bizce haberde pek dikkat çekilmeyen birkaç noktaya vurgu yapmak amacıyla bu yazıyı yayınlamak ihtiyacını hissettim.
EVİNİ TERK EDEN EŞE KARŞI ANCAK 6 AY SONRA MI DAVA AÇABİLİRİZ?
Hayır. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması hukuksal sebebine dayalı olarak dava açarsanız; Bu süreyi beklemek zorunda değilsiniz.Ancak Terk Nedeniyle boşanma davası açmanız halinde pek çok şekil kuralına tabi bu dava çeşidinde bu süreyi beklemek zorundasınız.Aslında haberde anlatılmayan çok önemli ayrıntılar var ki bu ayrıntılar ‘boşanma davası açmak içn avukat tutmak zorunda mıyım’ sorusuna ‘hayır avukat tutmak zorunda değilsiniz ama avukatsız olarak bu süreci yönetmeye kalkarsanız çok çok ciddi hak kayıplarına uğramanız muhtemeldir’ cevabımızın ne kadar doğru olduğuna ilişkin bir örnek oluşturuyor.
Öncelikle terk sebebiyle dava açabilmek için ,eşlerden biri evi terk ettikten sonra diğer eşin 4 ay beklemesi, daha sonra hakim marifetiyle eve dönmesi için çağrı yapması; bu çağrıdan sonra 2 ay geçmesi ve 6 aylık süre dolması üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir.
Örnek olayda davacı erkek davalı kadın evi terk ettikten 40 gün sonra mahkemeye terk sebebiyle boşanma davası açmıştır. Büyük olasılıkla ya kendi yahut adliye önündeki bir arzuhalci vasıtasıyla bu işi yaptığından nasıl hak kayıplarına uğrayabileceğinin farkında bile değildir.
Bu olayda terk sebebiyle boşanma davası reddedilen erkek terkten önce yaşanan olaylar sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı olarak da boşanma davası açma hakkını kaybetmiştir.Çünkü terk sebebi ile dava açan erkek önceki tüm olayları affettiğini kadının geri dönmesi halinde evliliğe devam edeceğini bildirmiş olur.Terk sebebi ile boşanma davası usuli eksikliklerden yahut bağımsız ev tutmamasından yada diğer gerekçelerle red edilen erkek, kadının açacağı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki gerekçesine dayalı karşı davada çok az kusurlu olsa bile davasını kaybedecektir.Çünkü evi terkeden kadının tüm kusurlarını affetmiş durumdadır. Kadın bakımından ise böyle bir durum söz konusu olmayıp ispatlayabildiği tüm kusurları kocanın hanesine olumsuz puan olarak yazdıracaktır. Koca dava bu yönde gelişirse davayı kaybederek mahkeme masrafları ile avukatlık ücretlerini ödedikten başka ayrıca manevi tazminat da ödemek zorunda kalacaktır. Hiç bir internet yazısı hukuki danışmanlık niteliğinde olmayıp doğrusu avukatınıza danışmanız avukat tutacak ekonomik gücünüz yoksa hukuki yardım için barolara başvurmanızdır.
Yorumlar