Türk hukuk sisteminde mirasçılık kan hısımlığına göre belirlenir.Bunun istisnası sağ kalan eş ve evlatlıktır.Bu sebeple kan hısımı olmayan murisin eşinin daha önceki evliliğinden olan veya sonraki evliliğinden doğan çocuğu mirasa ortak olamaz.Ancak sağ kalan eş miras payını kendi adına intikal ettirmiş ise bu takdirde artık mal intikal ettiğinden çocukları bu malda mirasçı olabilir.
Bu konuda emsal yargıtay kararları aşağıya alınmıştır.
YARGITAY 14. Hukuk Dairesi 2015/2268 E. , 2015/7200 K
TMK'nın 495 ve 496. maddeleri gereğince mirasçılık durumunda zümre sistemi kabul edilmiştir. Bu suretle kan hısımlığına dayanan yasal mirasçılıkta zümreler sınırlandırılmış ve zümreler arası öncelik ilkesi benimsenmiştir. Zümre içinde halefiyet yoluyla sadece kan hısımları mirasçı olabilir. Bu sebeple birinci zümrede (altsoy) mirasçı bulunduğu takdirde ikinci zümreye (ana, baba ve kardeşler) miras intikal etmeyeceğinden 05.05.1974 tarihinde vefat eden muris .... kızı ...'nın çocuksuz olarak 06.08.1986 tarihinde vefat eden oğlu ....'nın eşi .... kızı .... 23.10.2002 tarihinde yani eşi çocuksuz olarak vefat eden ....'dan sonra vefat etmiş olmakla ....'nın mirasçıları sıhri hısım olmaları sebebiyle muris .... kızı ...'nın mirasçısı olamayacaklarından bu husus gözetilmeden yazılı şekilde .... mirasçılarına mirastan pay verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2015/16812 E., 2016/10451 K.
Türk Medeni Kanununun 495. maddesine göre mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Aynı yasanın 496. maddesine göre de altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır.
Somut olaya gelince, muris ...'ın eşi .... ve kızı .... muristen önce ölmüş olup muris sağ kalan eş ve altsoy bırakmaksızın vefat ettiğinden TMK'nın 495. maddesi gereğince üstsoyu annesi .... ile babası ....'ı mirasçı olarak bırakmıştır. Üstsoyun da muristen evvel ölmüş olması nedeniyle mirasçı olarak ana baba bir kardeşi .... ile ana ayrı baba bir kardeşi ... kalmıştır. Bu durumda,....muristen gelen ve ölümü nedeniyle altsoya geçen ana ve babanın mirasından pay alırken ... ise sadece muristen gelen ve ölümü nedeniyle altsoya geçen babanın mirasından pay alabilecektir. O halde, mahkemece bu husus göz önünde bulundurularak miras paylarının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2016/2318 E. , 2016/4329 K.
4721 sayılı TMK'nın 495. maddesine göre murisin birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Murisin çocukları eşit olarak mirasçıdırlar. Yine aynı kanunun 499. maddesine göre ise, sağ kalan eş murisin altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri sağ kalan eşe kalır.
Somut olaya gelince; muris ............ 22.12.1984 tarihinde ............ ile evli olarak vefat etmiştir. Muris vefat ettiğinde ....'den olma kızı ..., ....'den olma çocukları ... ile ......, .....'den olma oğlu ..., ......'dan olma çocukları ..., ...,..... ve ... kalmıştır.
Miras, murisin ölümüyle açılır (TMK m. 575). Buna göre, muris ...............'nın ölüm tarihinde eşi ........... hayatta olduğundan mirasın dörtte biri sağ kalan eşi .......'ya, mirasın kalan dörtte üçü ise murisin çocuklarına eşit olarak paylaştırılması gerekir. Murisin eşi ............'nın da muristen sonra 01.04.1995 tarihinde vefat etmesi nedeniyle ............'ya isabet eden dörtte bir payın çocukları ... ve ..........'ya eşit olarak paylaştırılması gerekir.
Mahkemece yukarıda açıklanan bu durum gözetilerek mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görül..........., bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Yorumlar